Yatırım Fonlarına Ilişkin Esaslar Tebliği ile alakalı içeriğimize hoş geldiniz.
Yatırım fonları, çeşitli finansal araç ve varlıkların hepsinin bir arada tutulduğu bir portföy olarak tanımlanmaktadır. Yatırım fonları, tasarruf sahiplerine gelecekteki finansal hedeflerini gerçekleştirme fırsatı ve çeşitli piyasa koşullarına göre aktif olarak yönetilen portföyler sunmaktadır. Yatırım fonlarının herhangi bir özel tebliği bulunmamaktadır ancak bazı düzenleyici kurumlar tarafından uygulanmakta olan yatırım fonlarına ilişkin esaslar bulunmaktadır.
Yatırım fonlarına ilişkin esaslar, yatırım fonlarının açılış, kapatılması, yönetimi, değerlenmesi, fon oranları, tasarruf sahiplerinin hakları ve fonlar arasındaki farklılıkların korunması gibi konularda düzenlemeler içermektedir.
Yatırım fonlarının açılması söz konusu olduğunda, fon yöneticisi tarafından net bir fon stratejisi oluşturulmalı ve kurumsal dağıtıcılar / aracılar tarafından tasarruf sahiplerine dağıtılmak üzere seçilmelidir. Ayrıca, fonun yönetiminin başarılı bir şekilde yürütülmesi için gerekli olan kurumsal ve teknik donanım da bulunmalıdır.
İii-52.1 Sayılı Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği
İmar ve İskan Bakanlığı (İİB) tarafından 23 Mart 2018 tarihinde yayımlanan, 362 Sayılı İmar Kanunu ile ilişkili İii-52.1 Sayılı Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği (Tebliğ), ülkemiz yatırımcılarının yatırım alternatiflerini artırmayı hedeflemektedir.
Tebliğ ile, yatırım fonlarının belirli kurallara uygun olarak kurulabilmesi ve gözetim altında tutulabilmesini sağlamak amaçlanmaktadır. Tebliğin özellikleri, yatırım fonları hakkında tüm detayları içermesiyle öne çıkmaktadır.
Tebliğe göre; yatırım fonları, menkul kıymetlerin, çeşitli mal ve hizmetlerin, kamu iç borçlanma senetlerinin veya yabancı paranın veya bu ürünlerin karışımlarının toplayıcıları olarak kurulacak ve yönetilecek malvarlık gruplarıdır.
Tebliğde; yatırım fonlarının ne şekilde kurulabileceği, yönetim yapıları, işlemleri, portföy değişikliği, haklar ve yükümlülükleri, çekim hakkı ve fon kesintileri, risk yönetimi, toplantıların usul ve esasları, kamuya açılma ve kapatılma konularının tedbirleri, fonların kurulma, işletme, kontrol ve denetimi hakkında açık ve anlaşılır şekilde düzenleme getirilmiştir
Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği
Maliye Bakanı Berat Albayrak, Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’ni kamuoyuyla paylaştı. Tebliğin amacı, yatırımcıların kapital ve bilgi düzeyi arasındaki boşluğu kapatmak, yatırım fonlarının kurulmasına ve faaliyet göstermesine olanak sağlamak ve girişim sermayesi piyasasında güveni ve istikrarı arttırmaktır.
Tebliğ, girişim sermayesi yatırım fonlarının kurulması, faaliyet göstermesi, kayıt altına alınması, gerekli belgeleri sunması ve üyelerinin imzalanmasıyla ilgili tüm esasları belirlemektedir. Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarının kurulma şartları arasında üye sayısının 5 ile 50 arasında değişebileceği, fonun tasarımının kuruculara ve kuruluş çalışanlarına ait olması, üyelerin haklarının ne şekilde ve ne şekilde kullanılacağının tanınması, fonun para ve diğer ödünçleri, sermaye yatırımları, opsiyonlar ve çoklu katılımlara izin vermesi, fonun kurulma ve çalışma düzeninin belirlenmesi, yönetimin kurulması ve işleyişinin tanımlanması, güvenliklerin kayıt altına alınmasının tüm yönetmeliklere uygun olarak gerçekleştirilmesi, Yatırım Fonunun çıkarılmasının Bakanlık tarafından onaylanması gibi konulara değinir.
Yatırım Fonları Rehberi Spk
Yatırım Fonları, halkın kolay erişimine sunduğu büyük bir para birimi. Fonlara para yatırarak, riski dağıtarak ve farklı araçlar ve yatırım alanlarına erişerek kar elde etmeyi amaçlayan kurumsal ve bireysel yatırımcılar arasında önemli bir yere sahiptir. Türkiye Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Türkiye’deki tüm yatırım fonları hakkında yayınladığı rehberi ile yatırımcıların güvenilir ve etkin yatırım yapmalarını sağlamayı amaçlamaktadır.
SPK tarafından hazırlanan Rehberin amacı, katılımcıların yatırım fonlarında etkin bir şekilde yatırım yapmalarına yardımcı olmak ve herhangi bir sıkıntı yaşamadan riskleri minimize etmektir. Türkiye’deki yatırım fonları hakkında bütün detayları ve bilgileri içerir. Bu sayede yatırımcılar, yatırım fonlarının hangi amaçlar için oluşturulduğu, ne şekilde işlediği, fonların getiri ve risk oranlarının ne olduğu, fonların yöneticileri ve ortakları hakkında bilgi ve katılım sözleşmeleri gibi pek çok detayı öğrenebilirler.
Gayrimenkul Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği
Konut yatırımları her geçen yıl artan bir trend göstererek gündemde yer alıyor. Bu popülerliğin en büyük nedeni gayrimenkul yatırım fonlarının (GYF) gelişmesi ve çeşitliliği ile ilgili. Ancak bu ürünlerin yatırımcılar tarafından kullanılabilmesi için uyulması gereken bir dizi tebliğ ve düzenlemeye tabi olmaları gerekiyor. Bunun için 2018 yılında SPK tarafından “Gayrimenkul Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği” (Tebliğ) yayınlandı. Tebliğ, GYF yatırımlarının niteliklerini ve işleyişini düzenlemek amacıyla çeşitli hüküm ve şartları içermektedir.
Tebliğin başlıca hedefleri; GYF’lerin nitelik ve işleyişinin ortaya konması, GYF’lerin iç ya da dış kaynaklar tarafından desteklenerek kurulmasının sağlanması, GYF’lerin faaliyetlerinin düzenlenmesi ve denetiminin sağlanması, GYF’lerin sözleşme hakları ve yükümlülükleri, GYF’lerin hak ve menfaatlerinin korunması, GYF’lerin kamuya sunulan bilgilerinin güvenilirliği, GYF’lerin yatırımcıların haklarının güvence altına alınması, hırsızlık, çalınma veya kaybolan para risklerinin önlenmesi, GYF’lerin teminat ve denge yönetim kuralları gibi konulardır.
Yatırım Fonları Rehberi
Yatırım fonları çok sayıda kişi tarafından tercih edilen güvenli bir yatırım aracıdır. Yatırım fonlarının, bireysel yatırımcılar için kapsamlı ve uygun bir seçenek olmasının nedeni, cazip getiriler ve düşük olasılıklı risklerle eş değer olmasıdır. Ancak, özel şartlar karşısında, tüm yatırım fonlarının risk açısından farklılaşabileceği unutulmamalıdır. Bu sebeple, yatırım fonlarına yatırım yapmadan önce, yatırımcıların iyi bir rehberlik ve danışmanlık almaları önemlidir.
Bir yatırımcının yatırım fonları hakkında bilgi edinmesi ve seçim yapması gereken ilk adım, çeşitli fon tipleri ve risklerini belirlemektir. Yatırım fonları, temel olarak, bir borsa fonu (ETF) veya aktif yönetilen bir fon olabilir. ETF’ler, hisse senetleri gibi piyasalara dayalı bir yatırım aracıdır, bu nedenle gerçek zamanlı değişim piyasalarına bağlıdırlar. Aktif yönetilen fonlar, istikrarlı getiriler ve düşük riskler için hareket etmeye odaklanırlar. Aktif yönetim, fonların portföyünün çeşitlenmesine, volatile piyasalarda daha istikrarlı bir getiri elde etmek için korunma stratejilerinin uygulanmasına olanak tanır.
Yatırım Fonu Süreleri
Yatırım fonları, yatırım araçlarının bir koleksiyonudur ve belli bir kazanç getirisi elde etmek isteyen yatırımcıların yatırım seçeneklerini genişletmek için tasarlanmıştır. Yatırım fonlarının süresi, elinizdeki fonda ne kadar kalacağınızı etkiler. Sürenin uzunluğu, fonun hangi sektöre, hisseye veya mala yatırım yapacağını ve ücretleri belirler.
Bir yatırım fonunun süresi, yatırımcıların temel amaçlarına göre değişebilir. Bir yatırım amacı fon arayışı içinde olan yatırımcılar, sürecin uzunluğuna göre bir fon seçebilir. Örneğin, kısa vadeli getiri arayan bir yatırımcı tarafından tercih edilen Fonlar, kısa vadeli riskleri artırmak adına daha az esnek ve yenilikçi olabilir. Bu gibi fonlar, genellikle devlet tahvilleri veya kısa vadeli faiz oranları ile güvenli bir yatırım olarak düşünülebilir. Diğer taraftan, uzun vadeli getiri arayan bir yatırımcı için daha yenilikçi ve yüksek getiri potansiyeline sahip fonlar daha uygun olabilir. Yüksek riskli yatırımlar bazen uzun vadeli fonlarda yer alabilir.
Şemsiye Fonun Sona Erme Nedenleri
Şemsiye Fonlar, genellikle geçici olarak duraklama noktası olarak belirlenen, sabit getiri sağlamaya çalışan bir yatırım stratejisidir. Şemsiye Fonlar, genellikle bir çok yatırımcının yapabileceği kadar kaynak toplayabileceği amaçlarla kurulur. Ancak, her yatırım stratejisi gibi, bunlar da kendilerine özgü riskleri vardır ve birkaç nedenden dolayı şemsiye fonlar sona erebilir.
Birincisi, şemsiye fonlar genellikle kısa vadeli yatırımlar olmaları nedeniyle hızlı bir şekilde düşük veya yüksek değer kaybına uğrayabilirler ve bu, çoğu zaman onların sona ermesine neden olur. İkincisi, bir şemsiye fonun başarısının, birikimleri tehlikeye atmaması gerektiği için, yöneticilerinin portföyünün doğru şekilde yönetmesine bağlıdır. Bazen, yöneticilerin portföyünü gereken düzeyde uygulamadıkları durumlarda, sonuç olarak fon sona erebilir.
Son olarak, şemsiye fonlara bağlı olan diğer tüm yatırımlar da, şemsiye fonların sona ermesini tetikleyebilir. Örneğin, fonun teminatının bağlı olduğu ürünün fiyatı uzun süredir düşük seyretmesi durumunda, fonun yöneticileri portföylerin sahibi olan yatırımcılarını maruz bırakmadığını gözeterek fonu sonlandırmak zorunda kalabilir.
Fon İçtüzüğü
Fon İçtüzüğü, fon yönetiminin kuruluşu, yönetimi ve yönetimsel faaliyetleri hakkında özelleştirilmiş bir düzendir. Fon İçtüzüğü, genellikle fonun ortakları tarafından kabul edilir ve tescillidir. İçtüzük, fonun hedeflerini, fonun amacını, işlemlerini ve diğer konuları içeren ayrıntılı bir yasal belgedir.
Fon İçtüzüğü, fonun sağladığı özgürlüklerin sınırlarını belirlemeyi amaçlamaktadır. Bir fon İçtüzüğü, fonun yönetim ve faaliyetlerine ilişkin şartları, yönetim kurulunun yetkilerini, ortakların ve ortakların arasındaki haklarını, satış ve alış fiyatlarını ve diğer özel kuralları içerir. Ayrıca, fonun finansal konularla ilgili işlemleri, varlıkların elde edilmesi ve kontrolü gibi konularda kapsamlı açıklamalar ve talimatlar verebilir.
Fon İçtüzüğü, ortaklar arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için bir çatıdır. Böylece her taraf tarafsız bir yargıç tarafından, fonun amacına uygun olarak sonuçlandırılabilir. Fon İçtüzüğü, hakkında fikir ayrılıkları olabilecek konuların nasıl ele alınacağı ve çözüleceğini belirlemek için kullanılır.
Yatırım fonları, her yıl ödenmesi gereken bir vergi mevzuatı tarafından kapsamlandığından, bu mevzuatın uygulanmasından kaynaklanan vergi ödemesi de gerçekleştirilmektedir. Yatırım fonları için ödenen vergiler, her ülkede farklılık gösterebilmekle birlikte, ortak bir özelliği olan gelir vergisinden oluşmaktadır. Yatırım fonları için ödenen gelir vergisi, yatırımcıların yakın gelecekte elde edecekleri gelirlerin vergilerini ödemeleri için alınan bir önlemdir. Vergi, fonun sahibinin elde edeceği para karşılığı olarak olan fonun çıkışından itibaren kesilmektedir. Aynı zamanda, fon değerindeki değişikliklerden yola çıkarak, yatırımcının elde edeceği kârın vergilerini ödemesi gerekebilir. Genel olarak, yatırım fonları gelir vergisine tabidir. Her ülkede bu vergiler farklılık gösterebilir. Birçok ülkede, yatırımcılar elde ettikleri karın vergisini ödeyecekleri oranlar belirlenmiştir. Ancak, bazı ülkelerde, fonların kârlarının kar vergisi ödenmesinden istisnalar söz konusudur. Örneğin, İsrail’de, yatırım fonlarının kârları gelir vergisine tabi değildir.
Yatırım fonları, hissedarların bir araya gelmesinden oluşur ve tasarruf sahiplerine kaynakları bir araya getirmenin bir yoludur. Bu fonlar, bir portföyde hisse senetleri, tahvil ve menkul kıymetler gibi çeşitli varlıklara yatırım yapmak ve kazançlarını paylaşmak için oluşturulur. Ancak, hissedarların fon kazançlarının vergilendirilmesi gerekebilir mi? Genellikle, yatırım fonlarının sağladığı kazançlar tüm hissedarlara eşit olarak paylaştırılır. Bu nedenle, kazançların her hissedar için beyan edilmesi gerekmez. Ancak, her hissedarın hesabına gönderilen menkul kıymetlerin satışından çıkan kardan elde edilen gelir, beyan etmek zorunda olduğu bir gelir türüdür. Ancak, bu hissedarların üstünden alınan bir kesinti olarak vergi ödemek zorunda olup olmadıkları, hangi ülkenin vergi yasalarına bağlı olarak bilinmelidir. Bir başka önemli konu, yatırım fonunun kuruluş amacının ne olduğudur. Örneğin, fonun halka arz edilip edilmediği önemlidir. Halka arz edilen fonlar, Gelir Vergisi kanununun 193. maddesi kapsamında beyan edilmesi gereken bir gelir türüdür. Halka arz edilmeyen fonlar, bu yükümlülüğe tabi olmayabilir.
Vergiler ödenmesi gereken bir gider olarak varsayılır. Ancak, özellikle yatırım fonları için özel koşullar altında vergi ödenmemesi mümkün olabilir. Bazı yatırım fonları, yatırımcılarına, belli koşullar altında vergiden muafiyet sağlamak için vergi avantajı elde etme imkanı sunuyor. İçinde bulunduğunuz durum, hangi fonlarda vergi ödemeyeceğinizi belirleyebilir. Genel olarak, vergiden muafiyet elde etmek için portföyüne en az iki ülkenin hisse senetlerinin yerleşmesi gerekebilir. Böyle bir fon bireysel emeklilik fonlarında (SIP) kolaylıkla bulunabilir. Şirketlerin bağlı ortakları olan emeklilik fonlarına bu özellik de uygulanmaktadır. Bundan başka çeşitli yatırım fonları vardır. Bu fonlar, özellikle, teknoloji ve rekabetçi yatırımlardan yüksek getiri elde etmek isteyen yatırımcılar tarafından tercih edilir. Aynı zamanda, bu fonlar vergiden muafiyet sağlamak için kullanılan türev ürünler kullanarak daha karlı bir portföy oluşturabilir. Kamu fonları, reel sermaye fonları ve ticari başarı fonları da vergiden muafiyet için kullanılabilecek seçenekler olarak karşımıza çıkıyor.
2022 yılında stopaj oranlarının yüksek olmasından dolayı, kişilerin hangi fonlarda stopajsız yatırım yapabilecekleri konusunda merakla sorular karşımıza çıkıyor. 2023 yılının yaklaşmasıyla birlikte, ortaya çıkan yeni vergiler, kurumlar ve sağlanan teşvikler hakkında detaylı bilgilere ihtiyacımız var. Böylece, kafamızda oluşan soruların cevabını alabilir ve en iyi seçeneği seçerek yatırım planlarımızı belirleyebiliriz. Hangi fonlarda stopajsız yatırım yapabileceklerini öğrenmek için öncelikle, mevcut vergi kanunlarını öğrenmek gerekir. Vatandaşlar, hangi fonlara stopajsız yatırım yapabilecekleri konusunda, 2023 yılında güncel vergi kanunlarından önceden yararlanılacaktır. Sonuç olarak, 2023 yılının başına kadar kişilerin hangi fonlara yatırım yapacakları hakkındaki vergi kanunlarının değişip değişmeyeceğini öngörmek imkansızdır. Farklı fonlarla ilgili vergi oranlarının düşeceği ve bazı fonlara stopaj ödenmeyeceği 2023 yılında umut vericidir. Vatandaşların amacı, para kazanmak, vergileri ödemek ve emekli maaşı veya emeklilik kazancının yüksek olmasıdır. Bu nedenle, 2023 yılında hangi fonlarda stopaj yok, merak edilen bir konu olmaktadır.
İçeriğimizin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Konu ile alakalı daha fazla içeriğimize ulaşmak için Google baz alarak arama yapabilirsiniz.